Allianz Trade tarafından hazırlanan İklim Değişikliği Raporu’na nazaran, şirketler her geçen gün artan bir iklim riski ile karşı karşıya. Rapora nazaran, iklim riskine ait izleme listesine alınacak dalların başında gayrimenkul, otomotiv, tarım, güç ve ağır sanayi geliyor.
Allianz Trade’in sürdürülebilir iktisada geçişin yarattığı risklerin ele alındığı İklim Değişikliği Raporu’na nazaran, süratli siyaset değişiklikleri, teknolojik yenilikler, gelişen piyasa davranışları şirketler açısından kıymetli kırılganlıklara neden olabilir. Çok hava şartları, yükselen deniz düzeyleri, uzun periyodik kuraklık yahut sıcağa maruz kalan işgücünde meydana gelen verimlilik kaybı üzere risklerle karşı karşıya olan iş dünyasında kimi varlıkların ömrü beklenen ömür döngüsünden evvel son bulacak. Rapora nazaran, iklim riskine ait izleme listesine alınacak dalların başında ise gayrimenkul, otomotiv, tarım, güç ve ağır sanayi geliyor.
Şirketler iklim risklerinin potansiyel tesirini değerlendirmeli
Allianz Trade tarafından hazırlanan raporda; iklim riskine ait izleme listesine alınacak bölümlerin başında gayrimenkul, otomotiv, tarım ve ağır sanayi geliyor. Bu bölümlerin daha katı güç standartları, süratli teknolojik gelişmeler ve daha sıkı düzenleyici önlemler nedeniyle giderek daha kırılgan hale geldiği belirtiliyor. Bu nedenle, yatırımcıların, iklim risklerinin portföylerine potansiyel tesirini tam olarak değerlendirebilmeleri için portföylerini bölümler bazında tekrar gözden geçirmeleri gerektiğine raporda değiniliyor.
Enerji dalı artan kırılganlıklarla karşı karşıya
Allianz Trade İklim Değişikliği Raporunda; genel olarak, teknoloji ve sıhhat bölümlerinin hem ABD hem de Avrupa’daki tüm iklim geçiş senaryoları altında dayanıklılık gösterdiği, güç kesiminin ise artan işletme maliyetleri ve düzenleyici baskılar nedeniyle artan kırılganlıkla karşı karşıya olduğu bilgisi yer alıyor.
Rapora nazaran; ABD’de, sıhhat hizmetleri ve tüketim harcamalarına yönelik şirket değerlemelerinde, her bir şirkette kabaca ortalama yüzde 16 oranında düşüş olurken, yenilenebilir güç ve kritik materyaller yoluyla kısmi adaptasyonlarını gerçekleştirmiş olan güç bölümlerinde şirket değerlemelerinde yaklaşık yüzde 6 ile yüzde 7 oranında daha az düşüşler olması bekleniyor. Avrupa’da ise gayrimenkul dalında şirket değerlemeleri yüzde 40’lık önemli bir darbe alırken, yüzde 26,3 ile telekomünikasyon ve yüzde 24,8 ile temel tüketim malları kesimlerinde şirket değerlemelerinde büyük düşüşler olacağı raporda belirtiliyor. Tekrar rapora nazaran öbür kesimlerle karşılaştırıldığında, temel kaynaklar ve teknoloji daha uygun durumda görünse de bu sayıların agresif iklim siyasetleri altında her bölümün karşı karşıya olduğu farklı kırılganlıkları vurguladığı hatırlatılıyor.
İyi düzenlenmiş bir geçişin, her iki bölgede pazar aksaklıklarının ölçeğini ve suratını azaltmaya yardımcı olabileceğine raporda dikkat çekilirken, ICR (International Carbon Registry-Uluslararası Karbon Sicili) tekniği ile yapılan değerlemelerde nizamlı bir geçiş argümanının daha da açık hâle geldiği belirtiliyor. Raporda, Net Zero 2050 senaryosunun, sıhhat ve ihtiyari tüketim malları üzere kesimlerde değerlemelerde evvel düşüşe neden olmasına karşın, uzun vadede ekonomik dayanıklılık sağlayan tek senaryo olduğunun altı çiziliyor.
Proaktif risk idaresi önemli
Allianz Trade İklim Değişikliği Raporu’nda verilen bilgilere nazaran; süratli iklim değişikliği çağında portföy bedelini uzun vadede korumak için proaktif risk idaresi mecburî hale geliyor. Kapsamlı senaryo tahlillerine süratli uyarlanabilir stratejilerin erken benimsenmesinin, yatırımcıların şirket varlıklarının paha kaybetmesi riskini azaltmalarına yardımcı olabileceği raporda yer verilen bilgiler ortasında. Rapora nazaran; yatırımcılar, portföylerini, ortaya çıkan iklim siyasetlerine ve piyasa dinamiklerine süratlice ahenk sağlayacak formda konumlandırdıklarında, yalnızca potansiyel kayıpları sınırlamakla kalmıyor, tıpkı vakitte büyüyen yeşil iktisadın sunduğu fırsatlardan da yararlanabiliyor.
